Romatoid Artrit nasıl bir hastalıktır?
Romatoid artrit, en sık karşılaşılan iltihaplı (inflamatuvar) romatizmal hastalıktır. El-elbileği ve ayak-ayak bileği gibi kü.ük eklemler başta olmak üzere, diz, dirsek, omuz ve kalçanın yanısıra bir çok eklem iki taraflı (simetrik) etkilenebilmektedir. Eklem tutulumu ilerleyici, tedavi edilmediği takdirde kalıcı şekil bozukluğuna (deformite) ve işlev kaybına (iş göremez duruma) neden olabilmektedir. Eklemlerde ağrı, şişlik, genellikle 30 dakikadan uzun süren sabah tutukluğu hastalığın önemli belirtilerindendir. Klasik olarak omurgayı etkilemediği kabul edilmekle birlikte Romatoid artrit olduğu bilinen veya düşünülen bir hastada nedeni açıklanamayan boyun ağrısı varsa hastalığa bağlı tutulum açısından mutlaka uzman hekim tarafından değerlendirilmelidir. Sık olmamamkla birlikte bu bölgededeki tutulum istenmeyen ciddi nörolojik sorunlara yol açabilmektedir.
Romatoid artrit hastalığında genetik ve cinsiyetin önemi var mı?
Kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla görülmektedir, kadınların aleyhine olan bu artış ileri yaşlarda azalmaktadır. Gebelik döneminde hastalık %75-80 sessiz dönem girerken doğum sonrası dönemde ilk 3 ayda alevlenme sıkdır. Genetik faktörler önemlidir ama tek başına hastalık oluşumunu açıklamaz. Tek yumurta ikizlerinin her ikisinde birden görülme olasılığı %12-15’dir.
Romatoid artrit nasıl başlar, tanıda geçikme olur mu?
Hastaların yakınmalarının başlangıcından tanı alıncaya kadar geçen süre İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde bile ortalama 4 ay olarak rapor edilmiştir. Hastalığın yavaş ve sinsi başlaması, erken dönemdeki yakınma ve bulguların hastalığa özgü olmayışı ve tanıda kullanılan laboratuvar parametrelerinin başka durumlarda da pozitif olabilmesi veya negatif olması tanıda gecikmeye neden olmaktadır.
Romatoid artrit eklem dışı organları da tutar mı?
Hastalık sadece eklem tutulum ile sınırlı değildir. Bazen hiç bir hastalığa özgül olmayan halsizlik, yorgunluk gibi belirtilerin yanısıra ciddi organ hasarlarına da yol açabilmektedir. Kalp, akciğer, göz ve deride daha fazla olmakla birlikte bir çok farklı organı etkileyebilir. Kan hücrelerinde bazı değişikliklere yol açabilir.
Romatoid Artrit’in tanısı nasıl konulur?
Hasta mutlaka bir uzman hekim tarafından değerlendirilmelidir. Hastadan ayrıntılı öykü alındıktan ve kas iskelet sistemi ile sistemik muaynesi yapıldıktan sonra uygun laboratuvar ve radyolojik tetkikler planlanmalıdır. Laboratuvardan istenen kan testleri arasında kan sayımı, sedimentasyon hızı ve CRP gibi iltihabı destekleyen bazı tetkiklerin yanısıra hastalığın tanısını koymada daha etkili olan bazı özel testler (Romatoid faktör, ve anti-CCP gibi ) de istenir. Bu testlerin pozitifliği klinik ve fizik muayne bulguları ile birlikte değerlendirilmelidir. Yine bu testler negatif olduğunda klinik ve fizik muayne bulguları ile karar verilmeli, gerekirse diğer romatizmal hastalıkları veya sistemik hastalıkları dışlamak için başka ek testler istenmelidir. Yine eklem hasarını veya akciğer gibi diğer organların tutulumunu değerlendirmede direkt grafi, ultrasonografi, manyetik rezonans görüntüleme ve bilgisayarlı tomografi gerekebilir.
Romatoid Artrit’in tedavisi nasıl yapılır?
Hastalığın oluşum mekanizmaları henüz tam olarak bilinmediğinden, tedavi ile hastalık tamamen ortadan kaldırılamamaktadır. Ancak, tedavi ile geri dönüşümü olmayan eklem hasarları önlenebilmekte ve akciğer gibi eklem dışı organ tutulumları kontrol altına alınabilmektedir. Günümüzde tedavi amaçlı kullanılmakta olan ilaçlar ile hastalığın aktivitesini baskılayıp hastanın yakınmalarını geriletmek ve eklemlerde oluşabilecek hasarları engellemek olanaklıdır.
Romatoid artrit tedavisinde hedef ne olmalıdır?
• Tedavi edilmeyen olguların %80’ninde ilk iki yıl içinde eklem hasarı oluşmaktadır. Erken tanı, hastalık şidetinin başlangıçda belirlenmesi ile erken ve etkili tedavi ilk hedeftir.
• Hastalık aktivitesini baskılayarak, hastanın yaşam kalitesini düzeltmek, günlük ve mesleksel aktivitelerini eksiksiz yerine getirebilmesini sağlamak ve bunu sürdürebilmek,
• Eklemlerde oluşabilecek hasarları (dışarıdan görülebilen ve röntgen ile tespit edilen) en aza indirmek ve hatta engellemek,
• Hastanın tedaviye aktif katılımını sağlamak ve bilgilendirmek,
• Hastaya en uygun tedaviyi vermek, etkinlik ve yan etki (kan tablosu değişiklikleri, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, vb) açısından uygun takip sıklığını belirlemek,
• Tedavinin mevcut bazı yandaş hastalık veya durumlar ile ilgili etkileri açısından hastayı tedavi öncesi (viral hepatit B ve C, tüberküloz, gebelik, kalp yetmezliği, hipertansiyon, kanser vb) değerlendirmek, ayrıca hastalığın kendisi veya kortizol gibi bazı ilaçların etkisi ile gelişme riski olan osteoporoz ve kalp hastalıkları açısından izlemek gerekli önlemleri almak temel hedeflerdir.
Romatoid artrit tedavisinde kullanılan ilaçlar?
Metotreksat, sulfasalazin, hidroksiklorokin ve leflunomid gibi hastalığın seyrini olumlu yönde değiştiren, yavaşlatan geleneksel temel etkili ilaçlar ilk tercihdir. Tedavide uzman hekim tarafından belirlenen özel bir durum yoksa (alerji, yan etki vb) önce bu ilaçlar ile başlanır. Metotreksat bu gruptaki en önemli ilaçtır, tek başına veya hastalığı kontrol edemediği durumlarda bu gruptaki diğer ilaçlar ile uzman hekim tarafından kombine (beraber) kullanılabilir. Bu ilaçların etkinliği 2-3 ay bazen 6 aya kadar uzayabilir. Bu dönemde ‘köprü tedavisi’ olarak düşük doz (5-10mg/gün prednizon) kortizol önerilebilir. Kortizol ağrı kesici değildir, bu amaçla kullanılmaz ancak iltihabı baskıladığı için ağrı ve diğer yakınmaları azaltır. Doz değişikliğine kullanım süresine mutlaka hekim karar vermelidir. Bu ilaçlardan (rejimin içinde metotreksat olmak üzere) 3- 6 aylık kullanımdan sonra yanıt alınamadığı veya devam edilemediği durumlarda ciltaltına, damardan,veya kas içine haftalık, 2 haftalık bazen 2 aylık periyodlar ile uygulanabilen hedefe yönelik biyolojik (İnfliksimab, Adalimumab, Golimumab, Certolizumab, Etanersept, Rituksimab, Tocilizumab, Abatasept, gibi ) ya da ağızdan alınan hedefe yönelik sentetik ajanlar (Tofasitinib) kullanılmaktadır. Bu ilaçlar uzman hekimler tarafından hastanın durumuna göre seçilir. Her ilaç her hasta için uygun değildir.
Tedavi süresi ne kadardır?
Çoğunlukla yaşam boyu izlenmesi gereken bir hastalıktır. Tedavinin etkinliğini iyi değerlendirmek gerekir. Hastalık klinik, laboratuvar ve radyolojik olarak sessiz döneme girerse ilaç sayısı ve dozu uzman hekim tarafından tekrar değerlendirilip, bazı değişiklikler veya azaltmalar yapılabilir.
Ne sıklıkta kontrole gidilmeli?
Başlangıçda tedavinin etkinlik ve yan etkilerini yakından izlemek için daha sık kontrol istenebilir, daha sonra hastalık durumuna (sessiz ve alevlenme) ve alınan ilaçlara göre bazen değişmek ile birlikte yılda 2-4 defa yeterli olabilir.
Romatoid artrit engellenebilir mi, erken tanının faydası nedir?
Bir çok mekanizma suçlanmak ile birlikte başlangıçda da değinildiği gibi oluşum mekanizmaları tam olarak açıklanamamıştır. Ancak bilinen bir gerçek varsa o da sigaranın hastalık oluşumunda rolü olduğudur. Erken tanı ile hastalık ortadan kaldırılmaz ancak hastalığı başta eklemler üzerinde olmak üzere tüm sisemlerde yarattığı hasar erken farkedilip, yavaşlatılıp veya durudurulabilir.
Romatoid artritli hasta çocuk sahibi olabilir mi?
Romatoid artrit gebelik sırasında yukarıda da değinildiği gibi %75-80 sessiz döneme girer, doğumdan sonra ilk üç ayda ise alevlenme riski yüksektir. Gebelik öncesi Metotreksat veya leflunomid gibi bazı ilaçların kesilmesi gerekmektedir. Üreme çağındaki özellikle her anne adayı kullanılan ilaçlar ve gebelik öncesinde, gebelik sırasında ve sonrasında olabilecek sorunlar konusunda mutlaka uzman hekim ile görüşmelidir.